İbranamenin Geçerli Olmasının Şartları

Kelime anlamı “aklama” olan ibra, hukukta borçlunun, alacaklının alacağına kavuştuğunun bildirilmesi ile borcundan kurtulmasını ifade eder.

İbra sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun 132. maddesinde, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” denilmektedir.

İş ilişkisinde borcun ibra yoluyla sonlanası ise 420. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:

“İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır.”

Kanun maddesinden açıkça anlaşılacağı gibi, iş ilişkilerinde ibra sözleşmelerinin geçerli olması;

1- Yazılı olması,

2- Fesihten itibaren en az 1 aylık sürenin geçmesi,

3- Alacak türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi,

4- Alacağın tam olarak ve banka aracılığıyla ödenmesi,

şartlarına bağlanmıştır.

Kanun maddesi, sayılan bu unsurları taşımayan ibra sözleşmelerini veya ibranameleri kesin olarak hükümsüz saymıştır.

Yine anılan maddede, “Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmünde” kabul edilmiştir. Ancak bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olmasını zorun tutmuştur.

Maddenin son fıkrasında, yukarıda yer verdiğimiz hükümlerin destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanacağı belirtilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/35709 Esas,  2016/12356 Karar sayılı aşağıdaki kararı vermiştir:

“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420 inci maddesinde, iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde yapılan ibra sözleşmelerine geçerlilik tanınmayacağı bildirilmiştir. Aynı maddede, alacağın bir kısmının ödenmesi şartına bağlı ibra sözleşmelerinin (ivazlı ibra), ancak ödemenin banka kanalıyla yapılmış olması halinde geçerli olacağı öngörülmüştür. 4857 sayılı İş Kanununun 19 uncu maddesinde, feshe itiraz bakımından bir aylık hak düşürücü süre öngörülmüş olmakla, feshi izleyen bir ay içinde işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu noktada feshi izleyen bir aylık süre, işçinin eski işine dönüp dönmeyeceğinin tespiti bakımından önemlidir. O halde feshi izleyen bir aylık sürede işverenin olası baskılarını azaltmak, iş güvencesinin sağlanması için de gereklidir. Geçerli ve haklı neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir. Bir aylık bekleme süresi kısmi ibra açısından işçinin bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesinin bir ay süreyle gecikmesi anlamına gelse de temelde işçi yararına bir durumdur. Hemen belirtelim ki bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum değildir. Başka bir anlatımla işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay süreyle ertelenmiş değildir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun değinilen maddesinde, işverence yapılacak olan ödemelerin banka yoluyla yapılması zorunluluğunun getirilmesi, ibranamenin geçerliliği noktasında sonuca etkilidir. Ancak banka dışı yollarla yapılan ödemelerde de borç ibra yerine tamamen veya kısmen ifa yoluyla sona ermiş olur.

Sözü edilen yasal düzenleme, sadece işçinin alacaklı olduğu durumlar için işçi yararına kısıtlamalar öngörmektedir. İşverenin cezai şart ve eğitim gideri talep ettiği yine işçinin vermiş olduğu zararın tazminine dair uygulamalarda ve hatta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde işçinin işverene borçlu olduğu durumlarda, taraflar, herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın işçinin borçlarını ibra yoluyla sona erdirebilirler.

Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz.

… Somut uyuşmazlıkta; 01.10.2012 tarihli ibranamedeki imzanın davacının el ürünü olduğu … Kurumu raporu ile tespit edilmiş ise de, ibranamenin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu döneminde düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, yeni Borçlar Kanunu (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu) döneminde düzenlenen ibranamelerin geçerli olabilmesi için yazılı olması, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren en az 1 aylık sürenin geçmiş olması, ibra konusu alacak türleri ve miktarlarının açıkça belirtilmesi ve ödemelerin banka aracılığı ile yapılması gerekir.

Dosya içerisinde yer alan ibraname, sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 aylık süre geçmeksizin yapıldığı gibi ibranamede belirtilen miktarların banka kanalı ile ödendiğine dair bir bilgi ve belge de sunulmamıştır.

Tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın ibranamenin 6098 sayılı yasanın 420. maddesi karşısında kesin olarak hükümsüz olduğu gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.”

 

Hukukist tarafından yayınlanan; “İbranamenin Geçerli Olmasının Şartları” başlıklı makale ile ilgili her türlü görüş ve yorumlarınızı iletişim bölümünden bize gönderebilirsiniz. Hukuki danışmanlık ücreti ile ilgili bilgi almak için lütfen mail atınız.

Hukukist Avukatlık Ofisi

Bu sitede yazılanlar genel bilgi mahiyetindedir. Sitemizdeki makaleler fikri bir çalışmanın ürünü olarak telif hakları ile korunmaktadır. Makalelerin tamamı kaynak gösterilse dahi iktibas edilemez. Alıntı kuralları çevçevesinde bir paragraflık kısmen alıntı yapılarak ve kaynak olarak link verilerek alıntı yapılabilir.

SOSYAL MEDYA

Bize Ulaşın

Talatpaşa Cad. No:42/7 Bahçelievler / İSTANBUL

0543 883 77 70

info@hukukist.com/

www.hukukist.com/

× Whatsapp Hattı