BORÇLAR HUKUKU
Olası riskleri öngörerek, henüz risk oluşmadan tedbirler almak hukuk dünyasında, hem maliyetin artmasının, hem de zaman kaybının önüne geçmektedir. Bu nedenle gerek ticari, gerekse bireysel olarak hukuki işlem yapmadan önce hukuki yardım almak, riskleri minimize etmenizi sağlayacaktır.
Olası riskleri önleyecek ya da en aza indirecek tedbirlerden biri de sözleşmelerin, koruyucu ya da önleyici hukuk prensiplerine göre hazırlanmasıdır. Merkezi İstanbul-Bahçelievler’de bulunan Hukukİst Hukuk Ofisimiz, konusunda uzman sözleşme hukuku avukatı kadrosu ile müvekkillerimize, imza öncesi, sözleşmenin hazırlanması ve sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan ihtilafların çözümü konularında hukuki destek sağlamaktadır.
Sözleşme Nedir?
Sözleşme hukuku özellikle Türk Borçlar Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir.
Sözleşme, iki ya da daha fazla kişi arasında birbirine uygun irade beyanı ile yapılan ve koşullarına uyulması yasayla desteklenmiş olan hukuki işlemlere denir.
Kanunun yetkili makam huzurunda resmi şekilde veya yazılı olarak yapılmasını şart koştuğu sözleşmeler dışında, kural olarak sözleşmeler herhangi bir şekle tabi değildir. Buna sözleşme serbestisi denir. Ancak senetle ispat kuralı gereği, belli bir meblağın üzerindeki sözleşmelerin yazılı yapılması ispat açısından gereklidir.
Öte yandan kanunda yazılı veya resmi yazılı şekil şartına tabi olan sözleşmelerin mutlaka bu şekil şartına uygun yapılması gerekmektedir. Aksi halde, bu hukuki işlem hiçbir hüküm doğurmayacak, geçersiz sayılacaktır. Örneğin gayrimenkul satış sözleşmesinin tapu memuru, kat karşılığı inşaat sözleşmesi noter huzurunda yapılmalıdır.
Satış Sözleşmesi Nedir?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207. maddesi satış sözleşmesini, “satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlamıştır.
Günlük hayatta en sık karşılaştığımız bu sözleşme türü, tanımdan da anlaşıldığı üzere iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir. Yasa satıcıya mülkiyet ve zilyetliğini alıcıya devretme, alıcıya da bedel ödeme yükümlüğü getirmiştir. Bir başka ifade ile satıcı sattığı şeyin bedelini, alıcı ise satın aldığı şeyin mülkiyet ve zilyetliğinin devrini isteme hakkına sahiptir.
Taşınır Satış Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207. maddesinde, “Taşınır satışı, Türk Medenî Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışıdır” denmektedir.
Taşınmaz Satış Sözleşmesi
Taşınmaz satış sözleşmesi hukukumuzda şekil şartına tabi tutulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesinde, “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır” denmektedir.
Mal Değişim Sözleşmesi Nedir?
Mal değişim sözleşmesi, taraflardan birinin diğer tarafa bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini, diğer tarafın da karşı edim olarak başka bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini devretmeyi üstlendiği sözleşmedir.
Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır.
Bağışlama Sözleşmesi Nedir?
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.
Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama değildir.
Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz.
Kira Sözleşmesi Nedir?
Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
Kira sözleşmesi, belirli ve belirli olmayan bir süre için yapılabilir.
Kararlaştırılan sürenin geçmesiyle herhangi bir bildirim olmaksızın sona erecek kira sözleşmesi belirli sürelidir; diğer kira sözleşmeleri belirli olmayan bir süre için yapılmış sayılır.
Ödünç Sözleşmeleri Nedir?
Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.
Ödünç alan, ödünç konusunu ancak sözleşmede kararlaştırılan şekilde, sözleşmede hüküm yoksa niteliğine veya özgülendiği amaca göre kullanabilir.
Ödünç alan, ödünç konusunu başkasına kullandıramaz.
Hizmet Sözleşmeleri Nedir?
Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
İşçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir.
Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.
Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş sayılır.
Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur.
Franchising Sözleşmesi Nedir?
Franchising sözleşmeleri Türk hukukunda tanımlanmamış “sui generis” sözleşmelerdir. Ancak alım-satım, acentelik, vekalet, hizmet sözleşmeleri gibi birçok sözleşmenin özelliklerini taşır. Bu nedenle Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri yorumlanarak, bu sözleşme türüne uygulanır.
Yargıtay kararlarında franchising sözleşmesi, “Franchising, bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın, belirli bir süre, şart ve sınırlamalar dahilinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak suretiyle, imtiyaz hakkına konu ticari işleri yürütmek üzere, ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkileri bütünü olup, birbirinden bağımsız iki taraf arasında meydana getiren sözleşmesel ilişkidir” şeklinde tanımlanmıştır.
Franchising sözleşmesinde, tarafların karşılıklı yükümlülük ve sorumlulukları tam ve anlaşılır bir şekilde yer almalıdır. Bu sözleşmelerde yer alması gereken önemli hususlar şunlardır:
Franchisora (isim hakkını satan) tanınan haklar,
Franchiseeye (isim hakkını alan) tanınan haklar,
Franchisorın yükümlülükleri,
Bireysel franchiseenin yükümlülükleri,
Ödeme şartları,
Faaliyet bölgesi (Franchise Territory),
Bireysel franchiseenin ilk yatırımını çıkartmasına yetecek uzunlukta olması gereken anlaşma süresi,
Bireysel franchiseeye sunulacak olan mal ve hizmetler,
Reklam programları,
Sözleşmenin yenilenme koşulları,
Franchiseenin işletmesini satma ve/veya devretme koşulları ve franchisorın ön alım hakkı
Bireysel franchiseenin, franchisorun ayırt edici işaret, ticari ad, ticari marka, hizmet markası, dükkan tabelaları, logo ve diğer ayırt edici belirtilerini kullanma şartları,
Franchisorun sistemi yenileme ve uygulanan metotları değiştirme hakkı ve bunların uygulanmasına ilişkin hükümler,
Sözleşmenin feshi veya sona erdirilmesi halinde franchisorın sahibi veya kullanma ve kullandırma hakkına sahip olduğu maddi ve/veya gayrimaddi hakların franchisora geri iadesine ilişkin hükümler
Franchise sözleşmesinin temelini oluşturan esaslı unsurların varlığı, sözleşmenin hukuka uygunluğunun sağlanması için önemlidir.
Ortak Girişim (Joint Venture) Nedir?
Birbirinden bağımsız iki ya da daha fazla tüzel kişinin kararlaştırdıkları bir yatırım projesi için birlikte hareket etmek amacıyla bir araya gelerek oluşturdukları ortak işletme yapısına Ortak Girişim (joint venture) denir.
Joint venture´ı, konsorsiyum ya da iş ortaklığı gibi oluşumlardan ayıran en önemli farklar, tarafların bir proje için adi ortaklık gibi hareket etmemeleri, yeni bir şirket kurmaları ve devamlılıktır. Konsorsiyumda bir devamlılık söz konusu değildir, proje tamamlandığında taraflar ayrılır.
Bu sözleşme ile bir araya gelen taraflar, sözleşmenin kapsadığı o faaliyetin risklerini müteselsilen üstlenir ve sorumluluk altına girerler.